Ekonomik Büyüme mi, Kapsayıcı Büyüme mi?
Genelde yıllardır gündemde olan ve ülkelerin odaklandığı konu ekonomik büyüme olmuştur. Bu nedenle ekonomik büyüme yurtiçinde üretilen mal ve hizmet üretim miktarındaki artış, gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) olarak tanımlanmış ve zaman içerisinde artış ekonomide büyüme trendinin olduğunu göstermekte, ekonominin toplam değerine ve firmalara odaklanmaktadır. GSYH’nın nüfusa oranlanması sonucunda ‘Kişi başına gelir’ elde edilir.
Kapsayıcı büyüme, sadece kişi başına düşen gelirin artırılmasını değil, yoksulluk, işsizlik ve eşitsizlik gibi refah seviyesinin artırılmasını içeren büyüme politikasıdır. Kapsayıcı büyüme, büyümenin hem hızı hem de modeline odaklanmaktadır. Yoksulluğun azaltılması için büyümenin hangi kanalla gerçekleştiği önemli bir nokta olmakla beraber kapsayıcı büyüme stratejileri ülkeye özgü geliştirilmektedir. Kapsayıcı büyüme yeniden gelir dağılımı yerine üretken istihdama odaklanır; dolayısıyla, hedef yalnız istihdam artışı değil üretken büyüme ve bu büyümenin adil paylaşımıdır. Firmalarla birlikte bireylere de odaklanır.
Kapsayıcı büyüme, toplumdaki her kesimin ekonomik büyümeye ve kalkınmaya katılımını sağlamak ve toplumdaki eşitsizliği azaltarak dezavantajlı grupların da artan refah ve büyümeden daha fazla pay almasını hedefleyen politikaların uygulanması demektir. Dezavantajlı gruplar genellikle özel olarak korunması gereken gruplar olarak tanımlanır ve toplumda ekonomik, demografik, fizyolojik, psikolojik, sağlık ve sosyal koşulları neden ile yetersiz yaşam koşulları içinde yaşayan ve toplumsal koruma ve hizmete gereksinim duyan sosyal gruplar olarak tanımlanır.
Kapsayıcı büyüme temelde toplumdaki yoksul ve dezavantajlı gruplara daha fazla imkân sunarak hem sosyal hem de ekonomik hayattan daha çok faydalanmaları, artan refah ve büyümeden daha fazla pay almasını hedefleyen politikaların uygulanmasıdır. Özellikle toplumsal refahın gelirle ilgili olmayan kısımlarında da eşitsizliğin azaltılmasıdır ki bunlar fırsat, eğitim, sağlık, beslenme ve sosyal bütünleşmede eşitliği sağlamanın gereğidir.
Kısacası, kapsayıcı büyüme yoksulların ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi durumunu iyileştiren, gelir dağılımın dengeleyen büyümedir.